BÜYÜK EKİM DEVRİMİ’NİN 105. YILITURGUT KOÇAK (TSİP GENEL BAŞKANI)
07 KASIM 2022
Büyük Ekim Devrimi’nin 105. Yılını kutluyoruz.
Kutlamanın da ötesinde Ekim Devrimi’ni ve yarattığı dünyayı
anlamaksızın asla sosyalist olunamayacağını düşünüyoruz. Çünkü Ekim
devrimi işçi sınıfının iktidarını egemen kılarak soyguncu
şebekelerin ayağının altından halıyı çekmekle kalmadı. Dünyanın
iklimini ta kökünden değiştirdi. İnsanlık ilk kez Ekim Devrimi ile
birlikte başka bir dünya olduğunu, o dünyada sömürünün ortadan
kalkacağını, kapitalist diktatörlüğün son bulabileceğini öğrendiler.
Bu yüzden de Emik devrimi; emperyalist /kapitalist dünyanın korkulu
rüyası haline geldi. Bu yüzden de kapitalist/emperyalist dünya
tarafından hem öğretisel hem de eylemli olarak Ekim Devrimi ülkesi
olan Sovyetler Birliği, İkinci Paylaşım Savaşı’ndan sonra da bir
Sosyalist Sistem haline gelen sosyalizmin gücü daha da bir korkuttu
soyguncu cepheyi…
Soyguncu cephe Sovyetler Birliği’ne ve Sosyalist Sistem’e karşı
soğuk bir savaş başlattı. Soğuk savaş öyle dönemler oldu ki tıpkı
Kore’deki gibi sıcak savaşa dönüştü, ya da Küba’da olduğu gibi
üçüncü dünya ve nükleer savaşın pek çok kez kıyısından dönüldü.
Yetmedi, Sovyetler ve Sosyalist Sistem içinde yer alan ülkeler
kuşatma altına alındı. Bu kuşatmada emperyalist dünyanın saldırı ve
savaş örgütü olan NATO en büyük rolünü oynadı. Düşmanlaşma ve savaş
kışkırtıcılığı nedeniyledir ki bizim gibi ülkeler de emparyalist/kapitalist
dünyanın saldırı ve savaş örgütü olan NATO’nun içinde yer aldılar.
Türkiye zaman zaman Sovyetler Birliği’nin önüne koçbaşı olarak
sürüldü. Dönem içinde yaşanan önemli tehlikelerden Türkiye halkının
haberi bile olmadı.
Sağ ve faşist partiler sadece NATO’nun içine girmekle yetinmediler.
NATO’ya bağlı kontrgerilla örgütlerinin bile ülke içinde örgütlenip
yapılanmasına göz yumuldu. Bu yapılar aracılığı ile ülkemizde
1970’li yıllar boyunca sayısız cinayetler ve katliamlar
gerçekleştirildi. Kontrgerilla örgütlerinin içinde MHP’liler ve
dinci bir takım kuruluşlar yer aldılar. Örneğin dinci kuruluşların
başında da Komünizmle Mücadele Derneklerini örgütleyen Fethullah ve
öteki dinciler yer aldılar.
Ayrıca Sovyetlere karşı Yeşil Kuşak adı altında İslam ülkelerinden
oluşan bir örgütlenmeye gidildi. Pakistan, Afganistan bütün Ortadoğu
ve ülkemizde yer aldı. Dolayısı ile Sosyalist Sistem ve Sovyetler
Birliği işbirlikçi yöneticilerin de hainliği ile arka arkaya
yıkıldı. Çok daha önceden başlayan çözülme Gorbaçov’la birlikte
doruk noktasına ulaşırken Yeltsin’le birlikte de son nokta konulmuş
oldu. Bu dönemi ellerini ovuşturarak izleyen bir dönemin
komünistleri sağa çark ederek liberalleşirken yıkımda büyük roller
üstlendiler ve sosyalizme ve Büyük Ekim Devrimi’nin kazanımlarına
karşı güvensizlik yaratmak için ellerinden geleni yaptılar.
Birçok ülke komünist partisi isim değiştirerek başka bir yapıya
büründü. Sağ politikalar ve sağcılık yönünde önemli adımlar atıldı.
Ruhen Paris Komünü’nü de Büyük Ekim Devrimi’ni de yadsıyan öyle bir
gericilik seli aldı yürüdü ki sanki Ekim Devrim’i ve o dönemin en
önemli önderleri olan Lenin, Stalin gibi gerçek komünistler gözden
düşürülmeye çalışıldı. Devrimci ruhun içi boşaltılarak sadece
Marks’a ileri geri söz edilmedi. Çünkü Marks’a da söz edilse
biliniyordu ki bu yıkıcıların peşinden kimse gelmeyecek. Bu yüzden
gerçek bir komünist partinin nasıl olması gerektiğinin mimarı olan
Lenin’e sosyalizmi pratiğe uygulayan Stalin’e karşı söylenmedik söz
bırakılmadı. Dolayısıyla da bizim tarihimiz olan Paris Komünü de
dünyanın iklimini ta kökünden değiştiren Büyük Ekim Devrimi de
gözlerden düşürülmeye çalışıldı büyük ölçüde de diyebiliriz ki
başarıldı.
Şimdi Büyük Ekim Devrimi’ne sadakatle bağlı olan Türkiye Sosyalist
İşçi Partisi olarak diyoruz ki büyük Ekim Derimi bize yol gösteren
bir ışıktır, bu ışığa ve devrimin önderleri olan Lenin ve Stalin’e
karşı kim sosyalizm adına söz söylerse ikiyüzlüdür ve de
karşıdevrimcidir.
Sonuç olarak Büyük Ekim Devrimi’ni yüksek bir ruh hali ile kutluyor
ve parti olarak diyoruz ki:
ŞAN OLSUN SOSYALİZME!
ŞAN OLSUN BÜYÜK EKİM DEVRİMİ’NE!
ŞAN OLSUN DEVRİMİN ÖNDERLERİ LENİN VE STALİN’E
YAŞASIN BÜYÜK EKİM DEVRİMİ’NİN 105. YILI