turgutkocak2009@hotmail.com

GENEL BAŞKANIMIZ TURGUT KOÇAK YOLDAŞIN YAZILARI

"HER GÜN"


9 EYLÜL İZMİR’İN KURTULUŞU

TURGUT KOÇAK (GENEL BAŞKAN)

09 EYLÜL 2022

Bu hacı hoca takımından bu ülkenin çektiğin nedir acaba? Yaşamlarında Elif cüzü ve ezber Kuran okumanın dışında doğru dürüst kitap bile okumayanlar ellerine geçirdikleri her fırsatı değerlendirerek Cumhuriyet ve laiklik karşıtı sözlerini her fırsatta dile getirmek için göbeklerini çatlatıyorlar. Hani Osmanlı Tarihi bilmediğimiz bir tarih olsa neyse de bizim bildiğimiz ama onların gerçekleri asla bilmedikleri tarih üzerinden konuşmalarına doğrusu diyecek o kadar çok şey var ki bunların hangi birisini ele alsak günlerce işin içinden çıkamayız.

Yorum yeteneğinden uzak, ezber üzerinden tarih bildiklerini sananları aktarım yolu ile sürekli ortalığı velveleye verip duruyorlar. Bugün gelinen noktada bunlar AKP ve saray iktidarı ile birlikte iyice yüreklenmiş olacaklar ki cahilinden sözüm ona üniversite bitirmişine kadar herkes cahil cühela takılarak özledikleri din devletinin ve şeriatın egemen olması için hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar. Doğru dürüst ne diyalektik ve tarihi materyalizmden haberleri var ne de insanlık tarihinden. Bir sürü safsatayı din halka yutturmaya çalışıyorlar.

Bunlara bırakalım çok eski zamanları 200 yıllık tarihi bile hiç ama hiç bilmediklerine adım gibi eminim. Bunlar ne köleci imparatorlukları ne feodalizmi ne de feodalizmin bağrında yeşeren kapitalizmi bilmedikleri gibi uluslaşma hareketinden bile kesinlikle haberleri yoktur. Kaldı ki kapitalizmi bilmeyenler emperyalizmin ne olduğunu nereden bileceklerdir? Bu yüzden de çürümüş Osmanlı İmparatorluğunu ve kapitalizmin emperyalist evresini nasıl kavramış olacaklar da paylaşılan Osmanlı topraklarını ve Anadolu’da bir köşeye sıkıştırılmış Türk halkını ve Anadolu insanının durumunu kavramaları mümkün olsun.

İkinci Paylaşım Savaşı sonrası ortaya çıkan işgal hareketinde bunların öve öve bitiremedikleri padişahları da dahil kendilerini kurtarmak için İngiliz himayesine sığınmış olmalarını ve Anadolu’da başlayan kurtuluş mücadelesinin ne olduğunu hele de işin içinde hainlik söz konusu ise anlamaları olası mı? O günün bu teslimiyetçi işbirlikçi dincileri ile bugünün teslimiyetçi dincileri arasında var olan bağlılığı dikkatli bir araştırma ile bütün çıplaklığı ile ortaya çakarmış olmamıza karşın bugünkülerin benzerliklerini en ince noktasına virgülüne kadar bilmediğimiz mi sanılıyor.

6. Filoyu kıble yapıp namaza duranlar yıllar sonra iktidar oldular. Bunlardan birisi de hiç kuşku yok ki Eski TBMM Başkanlığı yapmış olan İsmail Kahraman’dır. Kahraman’a bakarsanız ne Anadolu işgal edilmiş ne de işgalcilere karşı tek kurşun atılmıştır. Bu yüzden de Rize’de konuşuyor. Şehirlerin kurtuluş hikayesine inanmadığını bu yüzden de şehirlerin kurtuluşunun kutlanamayacağını söylüyor. Kutlansa kutlansa fetihler kutlanabilirmiş. Siz şu kafaya bakın hele bir adamın kafası günümüzde hala fetihlere çalışıyor. Bu yüzden de İzmir’in ve İstanbul’un kurtuluşu için ne “Kim demiş” diye başlıyor ve “Tek kurşun bile atmadık ki “Neyin kurtuluşuymuş” diye soruyor. Doğrudur kendisi gibi düşünen o günün Osmanlı dincileri tek kurşun bilet atmış değillerdir fakat 15 yaşında şehitliklerde yatan Anadolu çocukları zaten onlardan olmadığı için görmezlikten geliniyor.

Evet, eşyayı adıyla çağırmak lazım. Bu topraklarda işgalcilere karşı canla başla dövüşüldü ve nihayetinde de o dönem emperyalist olmamakla birlikte emperyalizmin desteğinde Yunan orduları Polatlı yakınlarına kadar geldiler. Ancak bozguna uğratılıp 9 Eylül 1922 yılında taslarını taraklarını toplayarak denize dökülüp İzmir’i terk etmek zorunda kaldılar. Bu yüzden yaşanan bu geçmişi bizler de unutamayız tarih zaten hiç unutmaz.

Ancak halklar sonsuza kadar birbirleriyle düşman kalacak değillerdir. Daha doğrusu halkların birbirine düşman olmadığını Anadolu’nun işgali sırasında Yunan Komünistleri işgale karşı çıkarak göstermişler ve yine Yunan işgalcileri tarafından da komünist Yunan askerleri kurşuna dizilerek katledilmişlerdir. Yani durum şudur sömürücü erkler ister Yunanlı ister Türk olsun hiç fark etmez. Kendi iktidarları için halkları birbirine düşman etmek için her yolu denerler. Şu an Recep Tayyip Erdoğan’ın da Yunan Başbakanı Kriakos Miçotakis de aynı şekilde politika yaparak alabildiğine milliyetçiliği körükleme peşindedirler. Bu gibi politikalara geçit vermeksizin ama 9 Eylül’ün de anlamını bilerek hareket etmek ayrıca bütün istismara kapıları kapatarak iki halkın kardeşliğini savunmak sosyalistliğimizin bir gereğidir.

Yoksa sömürücü kapitalist sağcı iktidarlar iş başında kalsınlar diye onların politikalarına hizmet eder bir yerde durmak hiç de aklın alacağı bir şey değildir.


TURGUT KOÇAK YOLDAŞIN "HER GÜN" BAŞLIKLI ÖNCEKİ YAZILARI

ANA SAYFA