DURUP DURURKEN KABULLENMEK
TURGUT KOÇAK (GENEL BAŞKAN)
08 OCAK 2022
AKP ve saray iktidarı işbaşına geldiği günden bu
yana yavaş yavaş kurbağanın ısınması gibi bir yol izleyerek bizlerin
hak olarak bildiğimiz ne varsa onları tek tek elimizden aldı ve
sonuçta geldiğimiz nokta sanki olağanmış gibi bir duygu içinde
kalıverdik ortalıklarda.
Gelinen noktada AKP ve saray iyice sıkıştığı için ve de her gün
yaptığı zamlarla halkın anasını ağlattığından içten içe korku da
yaşıyor olmalı ki halkın sokağa çıkmaması, iktidarın her yaptığını
evinde sessizce oturup kabul etmesi için Anayasa’ya açıkça ters
düşen sözleri Erdoğan suratımıza çakı çakıverdi. Neymiş efendim,
sokağa dökülünecekmiş, kimse böyle bir şeyi aklından bile
geçirmesinmiş. Çünkü 15 Temmuz’da darbe girişiminde bulunan
Fetöcülere ne yapılmışsa sokağa çıkanlara da o yapılacakmış.
Bir kez Fetöcüler kendisinin iktidar ortağıydı. Bu yüzden de bütün
valiler, polis müdürleri ve emniyet müdürleri bu iktidar tarafından
atanmıştı hemen tamamı da Fetöcüydü. Fetöcüler gözümüzün içine baka
baka ordudan tutun polise, Milli Eğtim’den tutun Sağlık Bakanlığı’na
özetle tüm kurumlara kadar her alanda iktidarın bilgisi içinde hem
örgütlenmişler hem de buralara bir güzel yerleşmişlerdi. Harp
Okulları alavereli bir şekilde fetöcü öğrencilerle doldurulmuş,
polis teşkilatı da aynı şekilde Fetöcülerin etki alanına sokulmuştu.
Aynı yöntemle yargı bile onların hizmetine sunulmuş onlar da bir
güzel örgütlenmişlerdi. Orduda yapılan onca uyarılara karşı terfi
edilen subaylar içinde başı çeken bizzat Fetöcü subaylardı ve
bunların hepsinin terfisinde de Erdoğan’ın parmağı vardı. Bu yüzden
de Ergenekon, Casusluk vb. davaların açılmış olması bu ülkenin
tarihinde kayıtlıdır. Bu yüzden de Fetöcü kalkışmayı apayrı yere
komamız gerekmektedir.
Öyleyse bir benzetme ile Recep Tayyip Erdoğan bu ülkenin
ilericilerini, devrimcilerini, sosyalistlerini niye tehdit etmek
gibi bir yola başvurdu? Sokakta gösteri yapmak, basın açıklaması,
gösteri ve yürüyüş bu ülkenin insanlarına yasak mıydı? Yoksa
Anayasal bir hak mıydı? Açarsınız Anayasa’ya bakarsınız hak mıymış
yoksa yasak mı? Ama hak olduğu halde Erdoğan niye kalkıp da durup
dururken böyle bir söz söylemeye gerek duymuştu? Yukarıda söyledik.
AKP ve saray iktidarı ülkeyi öyle bir çıkmazın içine soktu ki gerçek
odur ki Türkiye var olmak ve olmamakla karşı karşıya geldi. Bütün
bunların artan tepkiye dönüşmesindense iktidar korku duyuyordu.
Bin başka önemli nokta da Erdoğan iktidarını ortalığa korku salarak
sürdürmek istediği için bu sözleri söylüyordu. Ayrıca tecrübe ile
sabitti ki bu iktidar iktidara geldiği günden beri pek çok hak ve
özgürlükleri tek tek ortadan kaldırmış, sonuçta da kaldırma
konusunda başarılı olmuştu. Yığınlar ise sürecinde ellerinden alınan
ne varsa olağanmış gibi görmeye başlamışlardı. Üstelik bunun böyle
olmasında muhalefet partilerinin de payı büyüktü. Çünkü her hak
kaybında halk sokağa çıkmak istese aman AKP ve saray iktidarı zaten
provokasyon yapmak istiyor ekmeğine yağ çalmayalım denildi. Sonuçta
gelinen noktada ise anayasal haklarımızı kullanamaz hale geldik.
Mecliste temsil edilen partiler ve de özellikle sağ partiler halka
sürekli olarak sokağa çıkmayın etmeyin gitmeyin çağrısı
yaptıklarından halk da ne yapsın aman provokasyona gelmeyelim
hesabından dizini kırıp evlerine çekildi. Ortada sadece sol ve
sosyalist partiler kaldı. Bu partilerin gayreti de haklarımızı
bağırta bağırta elimizden alan iktidara yetmediğinden küçük
gösterilerle yetinildi. Şimdi ise gösteri için sokağa çıkmak eh
bayağı zorlaştırıldı.
Öyleyse ne olacak?
Mecliste bir cumhur ittifakı var bir de millet ittifakı. Birisi tek
adam iktidarını savunuyor diğeri parlamenter sistem deyip duruyor.
Bir yandan da AKP ve saray iktidarından yani tek adam yönetiminden
bir kurtulalım denilerek halka sessizlik öneriliyor.
Şimdi size soruyoruz? Parlamenter sistem gelince ne değişecek? Bugün
bazı partilere bakıyoruz hepsinin ajandasında neoliberal
politikalardan başka bir uygulama yapılamayacağını görüyoruz. Bu
durumda siz geldiğinizde halkın yaşamında neyi, nasıl
değiştireceksiniz de geniş halk yığınları kuru ekmekten kurtulup
özlediği bir yaşamın kapısından adımlarını içeri atacaklar? Evet,
AKP ve saray iktidarının her anlamda zulmü yüzünden artık halkın
canına tak etmiştir tamam, anladık da salt bu tak etmişlikten yola
çıkarak iktidar olduğunuzu varsayalım siz nasıl iktidarınızı
sürdürmek istiyorsunuz? Ekmek yoksa iş yoksa hak ve özgürlükler
kullanılamayacaksa, sosyal devlet olgusu bile politikalarınızın
olmazsa olmazı değilse kime ne anlatmış olacaksınız?
Neyse görüldüğü gibi bu taraf cadı kazanı. Bu yüzden de sosyalizmi
amaç edinenlere söyleyelim söyleyeceğimizi? TSİP’i TİP’i, TKP’si
TKH’si, Sol Parti’si, EMEP’i ile birlikte davranmanın yollarını
arayacak mıyız aramayacak mıyız? Böylece HDP ile daha sıkı bağlar
kurarak adımlar atma hesabımız var mı yok mu başından bilelim de ona
göre bir tutum alalım.
Erdoğan da çıkıp sokağa çıkanları gidecekleri yere kadar kovalarız
deyip durma yürekliliği gösteremesin…