turgutkocak2009@hotmail.com

GENEL BAŞKANIMIZ TURGUT KOÇAK YOLDAŞIN YAZILARI

"HER GÜN"


DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK!

TURGUT KOÇAK (GENEL BAŞKAN)

12 TEMMUZ 2020

1965 yılında Türkiye İşçi Partisi meclise 15 milletvekili sokup grup da kurunca meclisin rengi de değişti, sağ siyasi partilerin işi de zorlaştı. Dönemin iktidarı konumunda olan Adalet Partisi (AP) mecliste neredeyse yasa çıkaramaz hale geldi. Çünkü AP’nin çıkarmak istediği bütün yasalar tıpkı bugünkü AKP’nin çıkarmak istediği yasaların bir benzeriydi. Geniş halk yığınlarının aleyhine bir avuç vurguncunun çıkarına çıkarılmak istenen yasanın önüne bir dağ gibi dikilen TİP’liler diyelim ki yasanın geçirilmesini önleyemediler, o zaman da Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak yasaların geri dönüşünü sağlıyorlardı.

Bu yüzden Adalet Partililer TİP’lilere diş biliyor her fırsatta kürsüye yürüyerek çoğunluklarına güvenerek TİP’i susturmak istiyorlardı. Bu tür oturumların çoğunda TİP’e karşı her türlü zorbalık düzenlendi. Hiç kuşkusuz azlıklarına bakmaksızın TİP’liler de sonuna kadar kendilerini savunuyor, ellerinden geldiğince saldırganlara yanıt vermeye çalışıyorlardı.

İşte o dönemde TİP milletvekili olan Çetin Altan en çok kızılanlar arasındaydı. Bu yüzden saldırıya uğradı ve kafası’ndan darbeler alarak yaralandı. Kavgalardan birisini anımsıyorum. Ben Sağlık Koleji’nin ikinci sınıfındaydım. TİP milletvekillerinden davetiye alır meclis oturumlarını seyirci bölümünden izlerdim. Ortalık yine karışmış Adalet Partililer kürsüye yürüyerek TİP’e saldırmışlardı. Bir avuç olmalarına karşın TİP’liler kendilerini öyle bir savunmuşlardı ki ben dinleyici yerinden kendimi nasıl tuttum bilemiyorum. Oturumlara ara verildiği, dinleyici saati de bittiği için çıkıp okula gelmiştim. Daha sonraki saatlerde kavga sürmüş. Adalet Partililer TİP Konya Milletvekili Yunus Koçak’a saldırmışlar. O sırada Adana Milletvekili Ali Karcı masaların üzerine çıkıp onca Adalet Partili milletvekili püskürtmüştü. Ertesi gün TİP Genel Merkezi’ndeydim Daha sonra da Siyasal’ın karşısında bulunan TİP İl ve Çankaya İlçe Merkezi’ne gittim. Meclisteki saldırıyı kınamak için Kurtuluş’ta miting düzenlendi. Mitinge yığınsal bir katılım oldu. Dışardan mitinge saldırıldı ama bu saldırganlar hayatlarında yemedikleri kadar dayak yiyince araya polis girdi ve bu kez de polis bizleri coplamaya başladı.

Kurtuluş Parkı’nın tam üstünde geri çekilirken dikenli tele takıldım ve pantolonumun diz kapağından altı yırtılıp parçalandı. Saklana saklana okula geldim. Fehmi Dayı’yı buldum pantolonumun yırtıldığını yatakhaneye çıkmam gerektiğini söyleyip pantolonumu değiştirdim. Ertesi günde Altındağ’da TİP’in düzenlediği Vietnam Sergisini korumak için okuldan bir kısım arkadaşla Altındağ’a gittik. Altındağ Tiyatrosuna yakın yerde. Bir gün önce Kurtuluş’ta bizden dayak yiyenler gelip orada da bize saldırdılar. Bizler azdık ama bir avuç insanla onları püskürttük yakaladıklarımızı da polise teslim ettik.

Şimdi diyeceksiniz ki bu da nereden çıktı?

Söyleyeyim. Barolarla ilgili yasası görüşülürken TİP Milletvekili Erkan Baş’ın konuşması beni geçmişe götürdü. Sonuçta mecliste 2 TİP milletvekili var. AKP’nin milletvekili sayısı ise gani. Benzer şeylerin yaşanıyor olması sizce rastlantı sayılır mı? Gerektiğinde 2 kişinin bile meclisin niteliğine nitelik kattığını umarım sizler de görmüşsünüzdür. Ne dedi Erkan Baş? ‘ELİ FETÖ'NÜN ELİNE DEĞMEYENLER ELLERİNİ KALDIRSIN’. Bu sözler AKP’lileri galeyane getirmeye yetti, kimisi kürsüye yürüdü, kimisi senin durduğun kürsü kirlenmiştir deyip kürsü temizlemeye kalktı.

İşte böyle bizden1 kişi bile halkın kanını emenlerin ayarlarını bozmaya yetiyor da artıyor bile. Tıpkı geçmiştekiler gibi Erkan Baş da AKP ve MHP’lilerin ayarını bozuyor. Onlara istedikleri gibi at oynatma fırsatı vermemek için elinden ne geliyorsa yapıyor. Demek ki neymiş, nitelik olarak sermaye siyasetçilerinin bilmem kaçına bedel olan bizler bir de mecliste olabildiğimiz kadar olsak var ya kesinlikle söylüyorum bunların bütün ayarlarını bozar, halk düşmanı bütün planlarını bozduğumuz gibi uykularını kaçırırız uykularını.

Sağol Erkan Baş kardeşim!
Sağol Barış Atalay kardeşim!

Yaşamın her alanında bunları durdurmak için güçlerimizi birleştirelim ve bunların karanlığına geçit vermeyelim. İşte yapılması ve atılması gereken adım şimdi bu…


TURGUT KOÇAK YOLDAŞIN "HER GÜN" BAŞLIKLI ÖNCEKİ YAZILARI

ANA SAYFA