turgutkocak2009@hotmail.com

GENEL BAŞKANIMIZ TURGUT KOÇAK YOLDAŞIN YAZILARI

"HER GÜN"


HALKA NE DİYEBİLİRLER Kİ?

TURGUT KOÇAK (GENEL BAŞKAN)

31 MAYIS 2019

AKP’nin 2 Haziran günü yinelenecek olan Artvin Yusufeli, Kırıkkale Keskin ve Denizli Honaz seçimlerinde neler oluyor ülke kamuoyu izliyor mu acaba?

İzlemiyorsa biz yazalım hiç değil ne kadar yurttaş duyar ve öğrenirse kârdır.

Her şeyden önce adaylar eşit koşullarda yarışmıyorlar. Çünkü AKP, adaylarının kazanması için salt partinin olanaklarını kullanmıyor. Devletin bütün olanakları seferber edilmiş durumda. Bu seçimler için ne para esirgeniyor ne de vatandaşlara yapılan vaatlerin arkası önü kesiliyor. Memleket işsizlikten kırılırken kimseye iş bulamayan İŞKUR kolları sıvamış AKP’nin hizmetinde oy devşirmek için yurttaşların aklını çelmeye çalışıyor. Sizin anlayacağınız ülkeyi her türlü kayırmaların, nüfus ticaretinin ve iltimasların yaşandığı cehenneme çevirmişler, habire de bu yönde çaba harcıyorlar.

Öyle ya AKP aklınca bu üç ilçeyi alıp İstanbul seçimleri öncesinde moral kazanmak sevdasında. Eğer buraları kazanırsa kazanma furyasının İstanbul’a da yansıyacağını düşünüyor olmalı. Ancak AKP ne kadar devletin olanaklarını kullanırsa kullansın yine de yurttaşların AKP ve saray iktidarına karşı nefretleri öyle bir büyümüş ki AKP ancak açılan bu arayı yurttaşlara yönelik tehdit ve sindirme yoluyla kapatabilir. Bunun da etkisinin olacağını sanmıyoruz çünkü halk gecikerek de olsa korkuyu büyük ölçüde üstünden atmış görünüyor.

İBB Başkanlığı seçimlerine gelince; AKP’nin en zavallı görüntüsü burada kendisini ele veriyor. Gel deyip getirdikleri, git deyip gitmesini sağladıkları Binali Yıldırım’da seçimleri kazanmak için en küçük bir belirtinin de olmadığını bütün çıplaklığı ile görmekteyiz. Adamın pili bitmiş. Ziyaret için gittiği yerlerde öyle şaşalı ne karşılamalar var ne de yanına gelenlerde bir coşku belirtisi. Haberlere yansıyan görüntüler bile Anadolu Ajansı ve havuz medyası tarafından ayıklanıp etkili olacağı düşünülen görüntüler veriliyor.

Daha düne kadar söylediklerinin tersini söyleyerek herkesi şaşırtan Binali Yıldırım, su ve öğrenci ulaşım giderlerinin indirilmesi için söylediğinin tam tersini söyleyerek İmamoğlu’nun gerçekleştirdiği görüşleri savunur oldu. Ha bir de gittiği yerlerde İmamoğlu’nun İstanbul’u yönetecek kadrosunun olmadığı yönünde sözleri var ki kendi dahil bu sözlere kimsenin inandığı yok. Öte yandan AKP trolleri ve politikacıları tarafından öyle yalanlar söyleniyor ki bu yalanlara karşı hemen yanıt veren sosyal medya kullanıcıları Binali’nin zaten olmayan soluğunu kesiveriyor.

AKP yöneticilerinin İmamoğlu’na yönelik eleştirileri eleştiri olmadığı için anında tersine dönerek AKP’yi savunma yapmak zorunda bırakıyor. Salt bu yüzden rüzgârı AKP’den yana esen Karadenizlilerin neredeyse ezici çoğunluğu dümenlerini İmamoğlu yönünde kırdılar bile. Binali Yıldırım doğru dürüst ne halkın içine girebiliyor ne de sokaklarda dolaşıp etkili oluyor. Mizansen önceden hazırlanırsa gidilen yerler var, var olmasına da onun da arkası gelmiyor. Oysa İmamoğlu’na gösterilen ilgi öyle mi? Sokaklar birden insan seline dönüşüyor, denizde yüzenler bile koşarak gelip İmamoğlu’nun seçim çalışmalarına renk katıyor.

Binali Yıldırım ne yapsın? Adam aday olmayı kendisi istemedi ki. Ona aday ol denildi, o da ne yapsın gönüllü-gönülsüz bu postu sürümek zorunda kalıyor. Eh iş böyle olunca da bir sürü tutarsız düşünceyi sıralamak gereksinimi duyuyor. Kendisine sorulunca da; “ne yapayım öyle söylemek zorundaydım” diyerek komik duruma düşüyor.

Bildiğiniz gibi Kadir Topbaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan Fethullah’a yakınlığı nedeniyle istifa ettirildi. Daha önce kendisini ziyaret etmeyen Binali Yıldırım bu kez Kadir Topbaş’ı ziyaret etmek zorunda kaldı. Bu yüzden de Binali Yıldırım’ın bu ziyareti kamuoyu nezdinde çok tartışıldı. Bunun üzerine bu ziyaretten ne kazancı oldu bilinmez ama tepkilerin bizzat AKP içinden de gelmiş olması Tarzan’ın zor durumda olduğunu da göstermesi bakımından şimdilik diyebiliriz ki ilginç oldu.

Zaten AKP’nin Fethullahçıların tepe noktalarında yer alan kimselerle ve özellikle de paralı pullu kimselerle pek sorunu olmadığını yaşadıklarımızdan öğrendik. Dahası öyle insanlar bugün AKP içinde yerlerini koruyor, öyle insanlar hiç beklemediğiniz yerlere getiriliyor ki şaşırıyorsunuz. İçerde yatanlar ve kendilerine ceza üstüne ceza kesilenlerle ödüllendirilenleri düşünüyorsunuz da aklınıza bin tane şey geliyor.

Sonra efendim Binali Yıldırım soluğu bu kez de hop İsmailağa Cemati’nin yanında aldı. Bunlar böyledir. Anımsarsanız İsmailağa cemaati Soma’da 301 madenci yaşamını yitirince iktidarı desteklemek için oraya damlamış, sokaklarda cübbeli hocalar halkı tevekküle davet ederek; ağlayıp isyan ederlerse şehitlerinin cennete gitmeyeceğini söyleyerek tam bir kötülük abidesi olarak Soma sokaklarında boy göstermişlerdi. Ülkemizin havasını kirleten insanlık karşıtı bu gerici, dinci kesimlerden Binali’ye destek gelecek olması da ayrıca üstünde çok düşünülmesi gereken bir durumdur.

Son söz şudur; bunların halka diyecek bir şeyleri olmadığı için kiminle mesai yapacakları ortada. Halkın tepesinde zulüm makinesine dönüşmüş bir iktidar kiminle teşviki mesai yapabilir, elbette değerlerini tüketmiş, din diye çocuk istismarlarına bulaşmış edep, hayâ bilmeyenlerle. Bunun da karşılığının olmayacağını düşünüyorlarsa aldanıyorlar.

İstanbul halkı uyandı ve Binali Yıldırım neyini ortaya koyarsa koysun İstanbul’u soyup soğana çevirenlerin yenilgiyi tatmalarından doğal hiçbir şey olamaz.

TURGUT KOÇAK YOLDAŞIN "HER GÜN" BAŞLIKLI ÖNCEKİ YAZILARI

ANA SAYFA