turgutkocak2009@hotmail.com

GENEL BAŞKANIMIZ TURGUT KOÇAK YOLDAŞIN YAZILARI

"HER GÜN"


ANAYASA VE YASALARA AYKIRIYMIŞ

TURGUT KOÇAK (GENEL BAŞKAN)

13 EYLÜL 2018

Ne olmuş? Recep Tayyip Erdoğan Varlık Fonu Başkanı olurken damadı Berat Albayrak’ta başkan vekilliğine getirilmiş. Şimdi ise anayasa ve yasalarla aklını bozmuş görünen kimi hukuk insanları ise bas bas bağırıyorlar. Bu durum anayasa ve yasalara aykırı diye. İyi de bu durumun anayasaya ve yasalara aykırılığını siz söylüyorsunuz. Oysa olanlar ne? Olanlar, getirilen sistemin kendi yasalarını yaratmış olması değil mi? Kanadoğlu bütün bunların sanki hiç farkında değilmiş gibi kalkmış bizlere anayasa ve yasa dersi veriyor. Oysa 16 yıllık AKP döneminde olanlar ne? Önce var olan yasalar hiçe sayılmış yani anayasa ve yasalara uyulmamış sonrasında ise madem anayasa ve yasa mı istiyorsunuz “alın size anayasa ve yasa” denilerek ham anayasa değiştirilmiş hem de yasalar çıkarılarak hukuksuzluk ortadan kaldırılmaya çalışılmış. Olmadı, biz bildiğimizi okuruz denilip çıkılmış.

Konuyu bu şekilde aydınlattıktan sonra işin özüne gelirsek mevcut sistem ve Recep Tayyip Erdoğan’la mücadele edilecekse eğer; yasa masa yaklaşımlarının geçerli olmadığını açıkça görürüz. Haydi diyelim geçerli, o zaman da anayasa ve yasaların nasıl değiştirilip var olan anlayışa uydurulduğunu da mı görmüyor, bilmiyoruz yoksa? Özetle anayasa diyorsanız alın size anayasa, yok yasalar diyorsanız alın size yasalar. Hem bir önemli nokta daha var. Sizler bu lafları edip niye kafanızı yoruyorsunuz ki? Diyelim ki var olan anayasa ve yasalara da yapılanlar aykırı. Peki, o zaman bu kurumların her tarafına yerleştirilen hukuk insanları laf olsun diye mi oralara yerleştirildiler ki hiçbir şeyi anlamamış görünerek bilgiç bilgiç anayasa ya da yasalar deyip duruyorsunuz?

Elin oğlu ortada kuvvetler ayrılığı diye bir şey bırakmamış, olup bitenlere bakıp da yargı bağımsızlığından söz edebilir miyiz? Öyleyse yeter artık, sizin bilgiç bilgiç hukuk derslerini dinleyip esneyip duracak değiliz.

Ha, bir de şu var. Devlet katında yönetici olanlar ille de yasalarda yazdığı için birçok şeye uymaları gerekmez. Yani şunu demek istiyorum; yönetimin hangi katında olursa olsun bir kişi bütün gelenekleşmiş şeyleri hiçe sayıp da örneğin en yakınını devletin bir yerine atayamaz ya da atamamalıdır. İyi de peki, sizler böyle bir davranışı kim ya da kimlerden bekliyorsunuz? 16 yıllık AKP ve saray iktidarı döneminin hangi döneminde böyle bir anlayışa bunlar uygun davrandılar ki şimdi uygun davransınlar? Sahi siz Allah’ın safı mısınız? Durum bu olunca da adam haklı olarak Varlık Fonu gibi milyarları kontrol eden bir yere tabiî ki de kendisi başkan olacak, damadını da başkan vekilliğine getirecek. Bunda anlaşılmayan ne var ki?

Sözüm ona kiminiz siyaset insanı olarak kiminiz de bilim insanı olarak okkalı eleştiriler yaptığınızı sanıyor ve kostak kostak ortalıkta dolaşıp duruyorsunuz değil mi? Yahu be arkadaşlar kim takar sizin siyasetçi ya da bilim insanı olmanızı? Adam kaçıncı kez aldı atını Üsküdar’ı geçirdi de elleriniz böğrünüzde kalmadı mı? Sonrasında kalkıp da önünü kesecek bir tek eyleminiz ve de girişiminiz mi var? Anayasa referandumunda HAYIR çıktı dediniz de ne oldu? Ne olacak, adam atını Üsküdar’dan Ankara’ya sürüp geldi. Ya da onca hile ve baskılara karşın 24 Haziran seçimleri yapıldı. Yok, 2,5 milyon oy mükerrermiş, yok hile yapılmış, MHP’nin Doğu ve Güneydoğu’da bu kadar oyları olabilir miymiş dediniz de ne işe yaradı anlatabilir misiniz? Hem MHP sözünü ettiğimiz yerlerde oy patlaması yapıp barajı geçti hem de şimdilerde bile “Cumhur İttifakı” diye ortalığı bulandırıp durmuyor mu?

Hanisizin sık sık dile getirdiğiniz gelenekleşmiş, görenekleşmiş şeyleriniz var ya, sevsinler sizin geleneğinizi de göreneğinizi de. Anayasa, yasalar diyorsunuz bir işe yaradığı yok. Adam, en yakın akrabalarını istediği yere atıyor diyorsunuz adamın taktığı yok. Sahi o zaman size kim bu görevleri verdi ki toplumun gazını alma görevlisi gibi davranıyorsunuz? Bir şey söyleyeyim mi sizin demokrasicilik oyununuzdan bıktık. Hani ortada demokrasinin kırıntısı olur da konuşursunuz anlarız, yahu be insanlar; ortada demokrasinin kırıntısı yok kırıntısı.

Yazıyı bitirirken bir de şu CHP’nin hallerine değinmeyi yararlı görüyorum. Şu İdlib meselesi yine alevlendi ya CHP köklü bir politika izleyeceği ve toplumu bu konuda aydınlatmak yerine Birleşmiş Milletlere başvurmuş.

Be kardeşim; onca danışabileceğiniz, görüşüp düşüncesini alabileceğiniz kimseler yok mu sizin, siz kalkıp da niye BM’ye başvuruyorsunuz?

Sanki BM’nin çoğunluğu konu ile ilgili hakkaniyetli bir karar mı verecek?

Yıllarca BM’nin kararlarıyla ABD ve diğer emperyalist güçler at oynatmadılar mı Ortadoğu ve dünyanın birçok yerinde?

Şimdi sizin BM dediğiniz kuruluş sanki ABD’nin etkisi altında değil de hakkaniyetli bir karar verecek kuruluş mu?

İşin içinde Rusya ve Çin olmasa var ya; o BM’den sizin de dudaklarınızı uçuklatacak kararlar çıkar kararlar. Ve zaten şimdiye kadar çıkan dudak uçuklatıcı kararlar da mı sizin aymanıza yaramadı da kalkmış Safo gibi BM’ye başvuruyorsunuz?

Uzatmayalım ülkemizde ve dünyada her şey karışık.

Karıştıranları soruyorsanız cinsleri de cibilliyetleri de belli. Beli ama bizim aslan sosyal demokratlar çok saflar çok. Bu yüzden de hem saray iktidarı ile mücadele hem de emperyalist dünyanın oldu bittilerini boşa çıkarmak için verilen mücadele böyle olmaz.

Ya gerçekleri anlarsınız ya da hayal kırıklığınız sürgit devam eder, bilmem anlatabildim mi?

TURGUT KOÇAK YOLDAŞIN "HER GÜN" BAŞLIKLI ÖNCEKİ YAZILARI

ANA SAYFA