Recep Tayyip Erdoğan çaptan
düştükçe, dili dışarda 90 dakikayı zor bitiren gece yaşamı süper
bir futbolcu gibi üst ligden söz eder oldu. Neymiş efendim;
Türkiye’yi demokraside üst lige çıkaracakmış. Bir kez siz 16
yıldır iktidardasınız. Bu süre içinde bırakalım hakkıyla burjuva
demokrasisini, burjuva demokrasisinin kırıntılarını bile
bırakmamış, ülkeyi doğrudan OHAL’le yöneterek faşist bir iktidar
kurmuşsunuz ki demokrasiden söz ettiğiniz zaman gerçekten de
gülünç duruma düşüyorsunuz. Haydi diyelim ki bir an saflığımıza
geldi size inanacak gibi olduk; peki, Muharrem İnce
Cumhurbaşkanı adayı olarak bölüp parçalayarak işini bitirmek
istediğiniz Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni ziyaret etti, bu
ziyarete olanak verdi diye anında fakülte dekanını nasıl oluyor
da görevden alabiliyorsunuz? Sizin kastettiğini üst lig buysa ki
budur, seçim bildirgenizde Türkiye’yi üst lige çıkarmaktan söz
ediyor oluşunuzun anlamı ne? Hoş, zaten üst lige yani faşist
diktatörlüğe çıkarmışsınız daha nereye çıkaracaksınız?
Siz daha doların tırmanışına çare bulamazken kalkmış neler vaat
ediyorsunuz neler. Ek göstergeler mi dersiniz, Antartika’da
bilimsel çalışmalar yapmak üzere üs kurmak mı dersiniz, Cem
evlerine hukuki statü kazandırmak mı dersiniz, ekonomide ne
başarılar elde etmişseniz; ekonomik başarıların artarak devam
edeceği mi dersiniz, demokrasiyi, özgürlükleri AKP’nin
genişlettiğini daha da genişleteceğini söylemek mi dersiniz,
ülkenin dört bir yanında çevre deyince aklınıza rant ve vurgun
gelmiş ve de bu politikayı baskı ve emniyet güçleriyle ortalığı
gaza boğarak halletmişsiniz ama yine de çevre duyarlılığından
söz edecek kadar pişkinsiniz. Ya peki, bağımsız ve tarafsız
yargıdan söz etmenize ne buyrulur?
HES’ler, ortalığı betona boğmak, olmadık yerlere maden ocakları
açmak hüneriniz. Faiz almış başını gitmiş, Türk lirası eriyor,
dolar ve Euro uçuşta, ekonomi batmış ama siz yine de bunları
seçimlerden sonra düzelteceğiz diye seçim bildirgesiyle halkın
karşısına çıkıyorsunuz. Demokrasiden söz ediyorsunuz ama gerçek
dışı bazı savların arkasına sığınmış ülkeyi tek başınıza OHAL ve
KHK’larla yönetiyorsunuz Gazeteciler, akademisyenler içerde.
Selahattin Demirtaş, meydanlarda cumhurbaşkanı adayı olarak
sizinle yarışma hakkına sahip ama bir türlü özgür bırakılmıyor.
Bizler gerçekten sizden çok sıkıldık. Bir de kimsenin yaşam
tarzına karışmayacağız demiyor musunuz tam bir ibretlik hani.
Daha nasıl karışacaksınız yaşam tarzımıza? Her evin kapısına bir
polis mi dikeceksiniz? Kim evinin içinde ne yapıyor, ne yiyor ne
içiyor ne konuşuyor diye kafamızın içine alet mi
yerleştireceksiniz? Hak yok, hukuk yok, özgürlük yok ama her
sokak başında yürüyen yurttaşları çevirip kimlik kontrolü yapan
polisler var. Adalet yok ama adalet adına ona buna cart curt
çeken zabıtalaşmış yargı mensupları var.
16 yıldır yaptıklarınız ve geldiğiniz nokta bütün çıplaklığı ile
hem de bu kadar güçlü bir iktidarken ülkeyi çöküş aşamasına
kendi ellerinizle getirmişken nasıl olacakta vaat üstüne vaatte
bulunarak bu halkı inandıracaksınız? Tarımı bitirmişsiniz,
ortada sanayi diye bir şey kalmamış, sadece dışarıdan dışalım
yapan bir ülke konumuna ülkeyi getirmişken şimdiye kadar ne
yaptınız da işler iyiye gitmedi de bundan sonra bir kez daha
iktidar olursanız neyi nasıl düzelteceksiniz?
Sizin gidişiniz belli Sayın Erdoğan. Sarayınızda, bir yere
giderken, miting ve toplantılarda sizi binlerce polis koruyor.
Bütün bu tedbirler yetmemiş gibi sarayın yani sizin emrinizde
niçin KHK ile bir özel harekât birimi kurma çabası içindesiniz?
Ne yapmak istiyorsunuz, amaçladığınız şey nedir acaba? Ülkeyi bu
kadar gerip iktidardan düşürülseniz bile gitmeyeceğiniz izlenimi
bırakan tutum ve davranışlarınızla bu ülkenin halkına neyi
anlatmaya çalışıyorsunuz? Sahi, 24 Haziran tarihinde sandıkta
yenilgiye uğrarsanız gitmeyecek misiniz? Eğer böyle
düşünüyorsanız bunu nasıl yapmayı planladınız nasıl uygulamaya
koyacaksınız?
Ülkemizin değerli yurttaşları; bilmem kaç yüz sayfalık AKP ve
saray iktidarının seçim bildirgesi gerçekte bir tükenmişlik
bildirgesidir. 16 yıldır tek başına iktidar olmuş bir iktidardan
söz ediyoruz. Şimdiye kadar yapmamış, üstelik elde patlamayan
hiçbir şey kalmamışken yaparsaymış yine AKP yaparmış.
Türkiye uçacakmış.
Türkiye için şahlanış vaktiymiş.
Tam 146 projeleri varmış.
Sevsinler sizi emi?
Siz doları düşüremeyin, faizi önleyemeyin ama kalkın Kanal
İstanbul için hafriyat sözü verin. İşte görünüşünüz, işte
iktidardan gidişinize bir ay gibi elinizde kısa bir süre.
Palavraya devam, halkı tehdide devam, özgürlükleri, adaleti,
hakkı, hukuku yok etmeye devam…
Çünkü gelecekte halkın ensesinde boza pişirmeniz için size zaman
yok.
Bu iş bitmiştir.
T A M A M !