turgutkocak2009@hotmail.com

GENEL BAŞKANIMIZ TURGUT KOÇAK YOLDAŞIN YAZILARI

"HER GÜN"


“TEZEK”

TURGUT KOÇAK (GENEL BAŞKAN)

29 NİSAN 2018

Yazık bu ülkeye. Adam cumhurbaşkanı koltuğunda oturuyor ama herkesin sinirlerini zıplatmakta üstüne yok. Neymiş efendim CHP tezekmiş. Siz bu sözü söylediğinizde alları, morları birbirine karışan ve kendinden geçin sizi alkışlayanların yüzüne iyice bir bakın Sayın Erdoğan. Yalnız kaldığınızda da ben bu sözü niye söyledim acaba diye bir düşünün isterseniz. Daha da olmuyorsa; “ben bu adamı niye seviyorum biliyor musunuz” diyerek; hoplaya, zıplaya yanınıza aldığınız ve nefesinizi kesecek olan İzmir’e milletvekili yapmak istediğiniz Menbiç-Mübiç tekerlemesi tutturan adamın da yüzüne bakın pür melalinizi görün bir isterseniz.

Size hakaret ettikleri savıyla binlerce insanımız hakkında dava açıp cezalar almalarına sebep oldunuz. İyi güzel de sizin dilinizin kemiği de hiç yok bey reis. Benzer bir sözü size ve partinize söyleseler kimbilir kaç tane savcı birden harekete geçerdi? Geçmekle kalmaz kaç tane savcı dosyaları ışık hızıyla hazırlar ve insanlara soluğu içerde alırdı bilmiyor muyuz?

İş size gelince böyle de başkalarına gelince yargı insanlarının kafası başka türlü mü yoksa yasalar kişiye özel mi işletiliyor. Hani 500 bin 500 bin açtığınız davaları onurunuza dokunduğu için açtığınızı söylüyorsunuz ya peki, sizin bu sözlerinizin hiç mi onura dokunan yanı yoktur da yargı mensupları bu eyleminizi suç kapsamında görmez göremez. Adalet dediğiniz şey bu denli mi kör ve sağır edildi de iktidarınız döneminde bu çevreler günlerini seyir halinde geçiriyorlar?

Bu ülkenin insanına nasıl bir örneksiniz? Siz ki bu sözleri diliniz bile sürçmeden söylersiniz. Grup toplantınızda OHAL’nin kim için ve nasıl işletildiği konusunda da maşallah diliniz çok işlek. OHAL’e ilgili aynı sözleri bir kez de patronların önünde söyleyerek OHAL’in işlevinin işçi grevlerini önlemek olduğunu söylemiştiniz de emekçilerin ağzı açık kalmıştı unutmadınız değil mi? Şimdi de kakmışsınız; milyonlarca üye ve taraftarı bulunan bir partiye “Tezek” diyorsunuz. Anlaşıldı, sizin bu küfürnameleriniz toplum katında rağbet görüyor olmalı ki bir kez olsun hız kesmiyor, tam gaz yolunuza devam ediyorsunuz. Hani bizler bu toplumun insanları olarak hasbel kader ağzımızdan böyle bir söz çıktığında kıpkırmızı donar kalırız da maşallah sizde hiç mi hiçbir değişiklik olmuyor. Öyle eminsiniz ki mübarek bir söz söylediğinizden bir süre daha böyle giderse siz ve sizin yandaşlarınız yüzünden bu ülke yaşanamayacak hale gelecek haberiniz olsun.

Ama sizin için ne gam değil mi? Zaten siz yandaşlarınızı sürekli birilerine düşmanlık algısı yaratarak yanınızda tutabilirsiniz ancak değil mi? Bu tür gerginlikler yaratmazsanız, sizi izleyenlerin de gerçekleri görerek saflarınızdan uzaklaşacağından öyle korkuyorsunuz öyle korkuyorsunuz ki akıllarını bile çalıştırmalarına izin vermeden yandaşlarınızı durmadan düşmanlık besiniyle besliyorsunuz. Gürbüzleşenleri de saray katına çekip ne güzel öyle bir zümre iktidarı oluşturmuşsunuz ki bu iktidarınızı da ancak korku salarak ayakta tutabileceğinize inanıyorsunuz. Sizin için ne demokrasinin önemi var ne ülke yazgısının ne de sürüm sürüm sürünen milyonların içine düştükleri yoksulluk batağının. Varsa da yoksa da “karizmatik” halinizle kendinizi her saniye “dünya lideri” pozlamasıyla piyasaya sürmek. Sürü Sayın Erdoğan buna bir diyeceğimiz yok da ağzınızı tezekle mezekle bozarsanız ve de bozmaya devam ederseniz çok da kazançlı çıkmazsınız diye uyarırım sizi.

Sahi siz bu tür yaklaşımlarla ekonomiyi, siyasal krizi, çiğneyip elinizin tersiyle yere çaldığınız hak ve özgürlükleri kısaca demokrasiyi rayına oturtacağınızı mı aklınızdan geçiriyorsunuz? Diyelim ki geçiriyorsunuz böyle olunca da sizi nasıl sıfatlandırmamızı istersiniz? Yok, yok Sayın Erdoğan gittiğiniz yol yol değil, yaratmak istediğiniz hava öyle bir hava ki tıpkı ortalığı kimyasal gaz kullanılmış gibi kirletip insanları soluksuz bırakıyor.

Anlaşıldı etki tepki meselesinden de pek bir şey anladığınız yok. Yoksa var da tepki gösterenleri karaağaç çubuğuyla sopadan geçirerek susturacağınıza mı inanıyorsunuz? Ve zaten onca zamandır korku heyulasını kullanıyorsunuz da herkesin diline fermuar mı çekmiş oldunuz? Ya da durmadan insanlara hakaret davası açıyor ceza almalarını sağlıyorsunuz da arkası mı kesiliyor. Acaba niye bu yaptıklarınız bir işe yaramıyor, insanlar korkusundan sinecek köşe bucak arayıp seslerini kısıp beyaz bayrak çekmiyorlar da daha da korkusuz davranarak tıpkı size benzeyen dil kullanmaya başlıyorlar hiç mi var olan durumu terazide tartmıyorsunuz? Tartamazsınız Sayın Erdoğan, çünkü sizin zihniyetin terazisi artık çoktandır adalet değil sadece ve sadece hile tartıyor. Hile ve hurda ile sonuç ala ala bugünlere geldiniz. Devletin bütün olanaklarını yani bizim vergilerimizle oluşan bütçeyi kendi siyasi çıkarlarınız için öyle bir harcıyorsunuz ki insanın aklı bunlarla karşı karşıya geldiğinde sinirleri tavan yapıp kıyılarına yıkan bir ırmağa dönüşüyor. Artık bilesiniz ki bundan böyle bu ülkenin her yurttaşı kıyıların yıkan bir ırmağa dönüştü. Ne yaparsanız yapın bu coşkun sele ket vuramayacak, günü geldiğinde nasıl gidersiniz biz bilmiyoruz ama gideceksiniz. Bizler de sizi ve iktidarınızı sonuna kadar demokratik haklarımızı kullanarak göndereceğiz.

Çünkü işçiden, emekçiden, kadından, gençlikten kısacası tüm halkımızdan yana esiyor yel…