Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, yazı

turgutkocak2009@hotmail.com

GENEL BAŞKANIMIZ TURGUT KOÇAK YOLDAŞIN YAZILARI

"HER GÜN"


AMERİKA'YA ODAKLAN

TURGUT KOÇAK (GENEL BAŞKAN)

15 MAYIS  2017

Türkiye'de insanların %97'si Amerika'yı düşman görüyormuş. Yandaş basın Yeni Şafak gazetesi internetten bir anket düzenlemiş ve bu sonuca varmış. Gerçek o ki bu ülkenin solcuları ve sosyalistleri ABD'den hiç mi hiç hazzetmezler. Dinci, imancı kesime gelince işin rengi değişir. Değişir, çünkü bizim ülkemizde solcular ve sosyalistler Amerikan emperyalizmine karşı canlarını ortaya koyup mücadele ederlerken bu dinci, imancı takımı Amerika'nın mızrağı görevini yapıyordu.

Türkiye'de Amerika Sovyetlere karşı 'Yeşil Kuşak Projesi'ni bu kesimlerle oluşturdu. Komünizmle mücadele adı altında bunların içinden devşirdiklerini kontrgerilla örgütü içine yerleştirdi. Bunlar ki devrimciler Amerika'nın 6. Filosu'nun askerlerini Dolmabahçe'den denize dökerlerken, şimdiki TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın başkanlığını yaptığı MTTB, 6. Filoyu kıble yapıp namaza durduktan sonra devrimcilere saldırıp iki gencecik insanımızı katlettiler, birçoğunu da yaraladılar.

Neymiş efendim Trump Ortadoğu gezisine çıkacakmış. Sizin anlayacağınız Rusya, İran ve Suriye'nin oluşturduğu merkezden rahatsız olmuş. Bu yüzden de hem İsrail'i hem de Suudi Arabistan'ı ziyaret edip Rusya, İran ve Suriye'nin oluşturduğu bloka karşı bir blok oluşturma peşindeymiş. Bu haberi dinleyince bir kez daha gördük ki bu dinci imancı takımına asla güven olmaz. Çünkü onların marifetidir dişi deveye erkek deve diyecek kadar gözü dönmüşlük. Bu yüzden de bu kesimler kolaylıkla İsrail'le birlikte davranırlarsa hiç mi hiç şaşırmayız. Zaten bu konuda vereceğimiz o kadar çok örnek var ki anlat anlat bitiremeyiz. Öteden beri Filistin sorununda birçok İslam ülkesi hep ikili oynamışlar, gerektiğinde de kolaylıkla İsrail'in çıkarına bir davranış sergilemişlerdir.

Konu ile ilgili en canlı örnek kuşku yok ki Recep Tayyip Erdoğan'ın şu kısa zaman dilimi içinde gösterdiği tutumdur. Bir bakmışsınız Davos'ta "one minute" demiş, bir de bakmışsınız ki attığını tuttuğunu unutmuş İsrail'le anlaşıvermiştir. Şimdi ezanla ilgili birkaç cılız ses çıkarılışına ise kimse bakmamalıdır.

Konumuz Türk-Amerikan ilişkileridir. Son zamanlarda Türkiye ile Amerika arasında PYD'ye verilen silahlar yüzünden ilişkiler gerilmiş gözükmektedir. Bu yüzden de Recep Tayyip Erdoğan bir oraya bir buraya koşturarak Amerika'yı attığı adımlardan vazgeçirmeye çalışmaktadır. Yani sizin anlayacağınız ortada Ali'nin külahını Veli'ye Veli'nin külahını Ali'ye giydirme kurnazlığı söz konusudur. Oysa dış politika böyle bezirgân anlayışlar üzerine bina edilemez. Sizin dış politika dediğiniz şey omurgalı bir duruşu gerektirir. Bugün onunla, yarın bununla ortayı bulmaya kalkar hele de birilerinin politikalarının uygulayıcı valisi gibi davranırsanız dünya başınıza çöker de haberiniz bile olmaz.

Türkiye'de politika büyük ölçüde Amerika'nın PYD'ye verdiği ağır silahlara odaklanmış görünüyor. Bu yüzden de kimi konuştursanız konu ile ilgili bir söyleyeceği var. Kimisi; vay sizinle müttefik değil miydik bizi nasıl satarsın diyor, kimisi stratejik ortaklık böyle olurmuymuş diye dövünüyor. Saldırı ve savaş örgütü NATO'dan bile medet uman çok. NATO'nun bizi korumamasına dilleri dışarda laf yetiştirenler ise gırla. Böylesine ateşlenmiş bir dış politika olunca da siyasilerin çevresinde oluşan çemberde de bir kaynaşma, bir dellenme bir kızgınlık belirtileri ister istemez yaşanıyor elbette. Baksanıza Yeni Şafak internetten anket yapmış halkımızın %97'sinin Amerikan düşmanı olduğu sonucuna ulaşmış.

Ancak siz siz olun böylesi eli yüzü bulaşık bezirgân politikalara kanmayın. Hem üstelik Recep Tayyip Erdoğan'ın Amerika'ya odaklanmış görünmesi de sizi aldatmasın. O yarın ki görüşmelerde toplu iğnenin başı kadar bir sonuç elde etsin, kendisindeki ruh hali de, izinden yürüyenlerin ruh hali de anında değişiverir. Ortada ne Çin görüşmesi kalır ne de Rusya yakınlaşması. Amerika birden stratejik müttefikimiz olur çıkar ki şaşkınlıktan diliniz tutulur diliniz…

İşte bu yüzden ne Recep Tayyip Erdoğan'ın atıp tutmasına ne de onu ayak izi uzaklığından takip eden dinci, imancı kesimlere inanıp da hayal kırıklığına uğramayın.

Baksanıza Hürriyet Gazetesi'nin bugünkü köşesinde Ahmet Hakan ne yazmış?

Buyurun birlikte okuyalım.

TRUMP var ya Trump...

- Tüm ezberleri bozsa...

- Yumruğunu masaya vursa...

- Yüksek sesle haykırsa...

- Ve başlasa konuşmaya...

- “FETÖ’yü iade ettim gitti” dese...

- “YPG’ye silahı kestim gitti” dese...

- “Reza’yı kurtardım gitti” dese...

- Türkiye anında Amerikancı olur.

- “Ver mehteri ver”in yerini...

- “Ver Amerikan Milli Marşı’nı ver” bile alır.

TURGUT KOÇAK YOLDAŞIN "HER GÜN" BAŞLIKLI ÖNCEKİ YAZILARI

ANA SAYFA