

turgutkocak2009@hotmail.com
GENEL BAŞKANIMIZ TURGUT KOÇAK YOLDAŞIN YAZILARI
"HER GÜN"
BAK HELE SEN
TURGUT KOÇAK (GENEL BAŞKAN)
25 ARALIK 2016
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşolu dün
Antalya'da konuşuyor. Adam Dışişleri Bakanı ama ne önemi var
kendisini Milli Eğitim Bakın yerine koymuş ahkâm kesiyor. Neymiş
efendim; ülkemiz muassır medeniyet seviyesine ulaşması için eğitime
çok önem vermeliymiş. Bugün Manavgat'ta da, Alanya'da da fen
liseleri varmış ama daha çok imam hatip ortaokulları ve liseleri
açmalıymışlar, açacaklarmış da.
İnsanın kanı donuyor. Bu muhterem sanki Dışişleri Bakanı görevini
hakkıyla yerine getirmişmiş de hızını alamamış eğitime el atmış.
Öyle ya bugüne kadar muassır medeniyet seviyesine çıkamamışız. Demek
ki neymiş; varmış bir sebebi. Ülkemizde yeterince imam hatip
okulları olmadığı için muassır medeniyet seviyesine çıkamamış eller
aya giderken bizler da yaya kalmışız. Ne diyelim bravo vallahi
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'na.
Ülkemizde bugüne kadar öylesine çok imam hatip okulu açıldı ki, eğer
keramet bu okullarda olsaydı değil muassır medeniyet seviyesine
ulaşmak göğün yedi kat yukarısını deler arşı âlâya çıkmış olurduk.
Oysa değil muassır medeniyet seviyesine çıkmak bu kafada olan
kimseler yüzünden yere burnu üstü çakılıp kaldık o kadar.
Mevlüt Çavuşoğlu sözü sadece imam hatip okullarında bırakmamalıydı.
Madem aklını eğitime takmışsın, insan demez mi her caminin yanına
bir Kur'an kursu açmak yetmez, apartmanların altına zaten açılmış
vaziyette de üç evden biri de Kur'an kursu olmalı diye. Yok, yok
bütün bu sözlerde az gelirdi. Her köşe başında Kur'an kursu olmalı
ki bu dinsiz imansız kesimlerin kalbine süngüye benzeyen minare gibi
saplanıp akıllarını başlarına getirmeli değil mi?
Memlekette okul sayısı kadar cami yapmışsınız, kamu kurumlarının
binalarına mescit adı altında sayısız ibadet yeri döşemişsiniz.
Özetle başımızı ne tarafa çevirsek sizin sözünü edip sözde eğitim
içinde değerlendirdiğiniz yerler açmışsınız. Her okulu yarıya bölmüş
imam hatip haline getirmişsiniz ancak gözünüzü bu bile doyurmuyor,
daha çok imam hatip açmaktan söz ediyorsunuz. Uzatmayalım sizin
aklınızdan zorunuz mu var? Ya ülke muassır medeniyet yolunda öyle
hızlanır, öyle hızlanır da füze olup atmosferde yitip giderse ne
yaparız sonra?
Sözü uzattık aslında Sayın Çavuşoğlu. Sizler neden üstünüze düşen
görevin bir tekini bile yerine getirmekten acizsiniz de ille sözü
yine dinsel konulara getirdiniz doğrusu anlaşılır gibi değil. Ülkeyi
dış politikada bataklığa sokmuşsunuz. Düzeltmeye ya da onurlu bir
politika izlemeye gücünüz kudretiniz yetmiyor ama dinsel konuları
konuşmaya gelince Alimallah birer alim kesiliyorsunuz. Öyle ye
Allah'la kandırmak işinize geliyor. Ne zaman sıkışmışsanız dönüyor
bunlardan söz edip paçayı kurtarıyorsunuz. Yoksa maazallah biri
çıkar da ülkeyi ne hale getirdiniz dese paçalarınız tutuşmaz mı? Ne
yanıt verirsiniz El Bab'ta çocuğu şehit düşen ve çocuğunun başında
"garip geldin, garip gittin" diye ağıt yakan anneye değil mi?
Bu arada askerini yitirmiş komutan edasıyla ortalarda hâlâ alengirli
sözler sarf eden Bahçeli'ye değinelim. Bahçeli de demiş ki; "El
Bab'ta başarılı olamazsak Diyarbakır tehlikeye girer, Ankara zora
düşer:" Sayın Bahçeli sizin değerlendirmenize kaldıysak yandık
demektir. Yandık demektir, çünkü El Bab'ta nasıl bir başarıdan söz
ediyorsunuz bilmiyoruz ama bir bataklığa saplanmanın ötesinde başarı
elde edeceğimizi düşünüyorsanız aldanıyorsunuz. Eee o zaman ne
olacak peki?
Diyarbakır tehlikeye düşecek, Ankara'da zora gireceğiz.
Faşist bir kafa; içinden çıkılmaz hallere düşünce yandaşlarına ve
yığınlara ne diyecek? Vatanın zora düştüğünü söyleyecek ki
tosuncuklarını kandırabilsin. Yoksa ülkeyi bu hale getirmiş olan AKP
ve saray iktidarının Anayasa değişikliği isteğini nasıl savunabilir
değil mi?
Hele bir bakın şunlara neler de biliyorlarmış.
Hadi ordan sizde Allah'ın zır cahilleri…
|