turgutkocak2009@hotmail.com

GENEL BAŞKANIMIZ TURGUT KOÇAK YOLDAŞIN YAZILARI

"HER GÜN"


'YAHU NASIL GİRMEYEYİM'

TURGUT KOÇAK (GENEL BAŞKAN)

18 EKİM 2016

Türkiye halkı aptal ya, her dediğinizi sineye çekmekle kalmıyor bir de sizlere alkış tutuyor ya, bu yüzden olsa gerek bir türlü konuştuklarınızı denetleyemiyorsunuz. Musul sorunu aniden ortaya çıkan bir şey değil. Yıllardır aynı konu konuşulup duruyor. Eğer bir ülkenin yöneticileri gerçekten işlerini biliyorlarsa her şey olup bittikten sonra değil, kalıcı ve etkili bir stratejiye sahip olurlar. Yoksa ortada ne yapacağını bilmez şekilde ona buna laf yetiştirmenin dışında ortada dımdızlak kalıverirsiniz. İşte bu yüzden şu söylediğiniz 'YAHU NASIL GİRMEYEYİM' sözleriyle bile kendinizi zora sokuyorsunuz.

Tamam, anladık. Cumhurbaşkanı ve Başkomutansınız, mademki öylesiniz söze ne gerek var girin de görelim o zaman. Yok, siz öyle yapmıyorsunuz, işin sadece konuşulmasından yanasınız. Musul yıllardır konuşulur durur. Bu yüzden de bir devletin bu konu ile ilgili hafızası olur değil mi? Ama bizde yok işte. Varsa da sizler o hafızayı silmiş olmalısınız ki günübirlik afaki değerlendirmelerle topluma gaz verip duruyorsunuz.

Her şeyden önce olaya politik bakışınızda dipten doruğa yanlışlık var. Musul'a operasyon yapılacağı söylenirken sizin en duyarlı olduğunuz konu ne? Mezhep. Siz konuya mezhep açısından bakarak Şii kuvvetlerin operasyona katılmaması gerektiğini söylüyorsunuz. Niye acaba? Musul'da yaşayan Şii ve Türkmen olanlar yok mu ki olayı mezhebe kilitleyiveriyorsunuz. İşte burada Musul politikanız tam ortasından çatlayıp tuzla buz oluyor. Bu yüzden de kabul görür bir politika saptayıp işin içinde olamıyorsunuz. Dışarda kalıp seyretmek zorunda bırakılıyorsunuz. Hem söyleyeyim mi, Hulusi Akar niye Amerika'ya gönderilmiştir? Hulusi Akar gibi 15 Temmuz darbe girişimi ile bütün özelliklerini yitirmiş birisini Amerikan Genelkurmay Başkanı'nın hesaba alacağını mı sanıyorsunuz?

Aslında Türkiye gerçekten de karanlık günler yaşıyor. Buna da sizin 14 yıllık iktidarınız neden oldu. Ülke içerde ve dışarda öyle büyük sorunlarla boğuşuyor ki, sizler böyle bir durumda bile kendi ikbalinizi düşünmeden edemiyorsunuz.

Neymiş, başkan olacakmışsınız. Hem bunun için Devlet Bahçeli ve MHP'sini de bayağı uslandırmış ve yanınıza çekmişsiniz ki ne gam başkanlık yolu size açılmış gibi görünüyor. Musul ateş altında, ülke yurttaşları terör tehdidi karşısında şaşkın hale gelmiş, Suriye'de uygulanan politikanın bir adım sonrası nasıl gelişir kestirebilecek bir durum da bile değilsiniz ama muhteşem bir başkanlık mücadelesi veriyorsunuz. Böylesi karanlık ve karmaşık günlerden geçtiğimiz dönemde ya başkanlık ipini göğüsler bir oh çekersiniz ya da başkanlık hayaliniz mahşere kalır. Bu yüzden olmalı ki 70 dakikanın üzerinde Bahçeli ve Başbakan Yıldırım başkanlık konusunu görüşüyorlar. Hem öyle görünüyor ki Bahçeli çoktan bu işe yatmış gibi. Tabi bu aşamanın bir de halkoylaması var. İşte ozaman sizin partiniz AKP eriyecek, Bahçeli'nin MHP'si ise marjinal adı var kendisi yok bir parti halıne gelecek.

Nasıl mı? Bir kez izlediğiniz Suriye ve Musul politikaları gerçeklerle yüzyüze gelindiğinde tuzla buz olacak. O durmadan şişirdiğiniz milliyetçi çevreler var ya, işte onlar alınan sonuçlardan asla memnun kalmayacaklar, aldadtıldıklarını düşünerek hem MHP'nin hem de AKP'nin çevresinden hızla uzaklaşıp savrulup gidecekler. İşte o zaman halkoylamasında AKP bugüne kadar söylediklerini söyleyecek de nasıl sonuç alır bilinmez ama MHP'nin söyleyecek sözü bile kalmayacak.

Başkanlığa evet oyu verilmesi için MHP hangi ipe tutunacak da kendisine gönül verenleri oy vermeye çağıracak? Zaten Bahçeli partisinin başında yargının yardımı ile kaldı. Hukuksuzluk hukuk olduğu için MHP'nin olağanüstü kongresi yaptırılmadığı gibi bir de muhalefete yönelik yaptırımlar geldi. Örneğin Meral Akşener'in parti üyeliğine son verilmesi gibi.

Bütün bu yaşananlar tabi ki de sonuçsuz kalmayacak. MHP'nin önemli bir kısmı ve AKP'ye oy veren merkez sağın önemli bir çoğunluğu da Akşener'in çevresinde toplanacak. Yani uzatmayalım başarısız ve Türkiye'yi karanlığa iten politikalarınızın sonuçlarından bile zararlı çıkmış olan Türkiye aydınlığa çıkmanın bir yolunu kesinlikle bulacak ve AKP'nin gerici, dinci, şeriatçı ve faşizan yaptırımlarından kurtulacağı gibi MHP'nin de Türk/İslam sentezi adı altında AKP ile çakışan ve koltuk değneği olma işlevi de boşa çıkarılacaktır.

Gerçek o ki, Türkiye hem içerde, hem Suriye ve Musul'da önemli tehlikelerle yüzyüze gelmiş bunumaktadır. Bu iş bilmezliğin faturası ağır olabilir. Bugüne kadar müttefik olduğumuz varsayılan ülkelerle de aramız daha da kötüleşir ve önemli sayacağımız bedeller ödeyebiliriz.

Ancak bütün bu sonuçlar bilinmeli ki ne AKP ve saray iktidarının işine yarar ne de AKP ve saray politikalarına teşne dinci ve şoven grupların işine.

Türkiye zor da olsa karanlıkların ışıdığı bir ülke haline gelir ve çıkış yolunu mutlaka bulur.


TURGUT KOÇAK YOLDAŞIN "HER GÜN" BAŞLIKLI ÖNCEKİ YAZILARI


ANA SAYFA