turgutkocak2009@hotmail.com

GENEL BAŞKANIMIZ TURGUT KOÇAK YOLDAŞIN YAZILARI

"HER GÜN"


YAVRUKURT ve YAVRU GEZİCİ

TURGUT KOÇAK (GENEL BAŞKANI)

28 ŞUBAT 2016

Ensar Vakfı'nın kongresinde Recep Tayyip Erdoğan konuşuyor. Ne diyelim yakışır cumhurbaşkanı koltuğunda oturan kişiye. Ensar Vakfı ki, vakıflardan bir vakıftır ama dinci vakıfların irisidir. İrisi olduğu için de kongresine Recep Tayyip Erdoğan katılmış ve zehir zemberek bir konuşma yaparak her tarafa tehdit üstüne tehditler savurmuştur.

Muhterem bir kez takmış ya İmam Hatip Okullarına oturuyor İmam Hatip Okulu, kalkıyor İmam Hatip Okulu. Bu duruma kompleks mi desek yoksa muhteremin hedef olarak koyduğu amaca giden yol mu desek kendisi bir türlü olağan yaşam işleyişinin içine dahil olamıyor. Neymiş efendim İmam Hatip Okullarına proflar, doçentler, öğretim üyeleri müdürlük yapmalıymış. Bir de bu tıynette olanlara çağrıda bulunuyor neredelermiş, İmam Hatip Okullarına müdür olsalarmış ya.

Ne var ki, bir şey gözden kaçırılıyor. İmam Hatip Okullarının başına değil profları bildiğiniz pişirdiğiniz hangi yüksek kademedeki bilmem kimi getirseniz de gerçeği değiştiremezsiniz. Bu okulların kuruluşunda ne amaçlanmışsa o amacın ötesinde bu okulları hiçbir niteliğe kavuşturmanızın olanağı da yoktur, mümkünatı da. Tıpkı Ensar Vakfı kongresinde söylediğiniz gibi amacınız dindar bir nesil yetiştirmekti böyle bir neslin iç dünyasına da yerleştirebildiğiniz kadar kindarlığı yerleştirip artık kafa uçuranlar mı, kol bacak kesenler mi, insanların yüreğini çıkarıp yiyenler mi olur bir kara orduya sahip olmak olabilirdi ki, örneklerini hemen yanı başımızdaki Suriye'de görüyoruz.

Yok, yok Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın kin ve nefreti bunlarla da sınırlı kalmıyor. Hop sözü Artvin'deki Cerattepe olaylarına getiriyor ve Cerattepe göstericilerini ise "Yavru Geziciler" olarak sözüm ona suçluyordu. Hoş bunda alınacak bir durum gördüğümüzden değil de, kafamız bir zihniyete takılıyor yine de. O zihniyet ki, Gezi gösterileri sırasında kaç insanımızın ölümüne kaç insanımızın yaralanmasına sebep olmuştur. Üstelik bütün bu yaşananların ağırlığına karşın, "polise emri ben verdim" diyen de kendisidir. Cerattepe'de altın çıkarma işi kime verilmiştir Sayın Recep Tayyip Erdoğan? O kişi değil midir milletin anasını bellemekten söz eden? O kişi altın çıkaracak, kasası dolacak diye doğayı mahf etmeye ve bölge halkının yaşamını cehenneme çevirmeye değer mi de celalleniyor ve Artvinlilere "Yavru Geziciler" diyerek onları aşağılamaya kalkıyorsunuz?

Bu ülke sizinle birlikte görülmemiş düşmanlıklar yaşıyor. Daha çok yaş günü göresiniz ama sanırım sizde sıradan insanlarımızın alçak gönüllülüğü uçup gitmiş. Bilmem nedendir ama sizi tutan bir şey olmasa öyle görünüyor ki. 40 gün 40 gece doğum gününüzün kutlandığı şenlikler bile düzenlemekten çekinmezsiniz gibi geliyor bana. Sahi bizim gibi sizin gibi insanların yaş gününü kutlaması ille de olacaksa alile içinde kalması yetmiyor mu da bu olayı sokağa taşırmaya kalkışıyorsunuz? Yoksa sizi kim ne kadar seviyor ya da sevmiyor bunu anlamak için mi yaş günü kutlamanızla insanları sınamak gibi bir yola başvuruyorsunuz? Biliyoruz, sizi kendi içinizden sevmeyenler daha çok hiddetlendiriyor. Yoksa bizim gibiler zaten size bir kez olsun toz zerresi kadar muhabbetle bakmış değildir. Bunu siz zaten iyi biliyorsunuz.

Ülkemizde geçmişte Turgut Özal'a "alışamadık" diyenler olmuştur. Hoş kimsenin kimseye alışması da gerekmiyor. Niye saklayalım ki, bu ülkede milyonlarca insan size alışmamıştır, alışmayacaktır da. Hani milyonların size karşı özel bir kini de yoktur garezi de. Ne ki, durum buysa ki budur, hiç değil biraz olsun "ben ne yapıyorum" diyerek kendinizi hiç mi gözden geçirmek gereği duymuyorsunuz?

Biliyoruz sizler bu ülkeyi tarikatlarla, o tarikatları yaşatan vakıflarla şeyhlerle, şıhlarla yönetmek istiyorsunuz. Çünkü biliyorsunuz ki tek tek kişileri kazanmaktansa yüzlerce insanın biat ettiği birini kazandığınız da işinizin daha kolay olacağını düşünüyorsunuz. Ama siz bu görüntüye de çok fazla güvenmeyin. Nasıl Fethullahçılar bugün can düşmanınız ise yarın Ensar Vakfı'nın etrafında toplananların da ilanihaye size dostluklarının süreceğini ya da sizin onlara dostluğunuzun süreceğinin hiç mi hiç garantisi yoktur. İnsanlar arasında sonsuza kadar iyi köprüler oluşturacak olan bir tek şey vardır, o da eşitlikten, özgürlükten, adaletten ve kardeşlikten yana bir tutum içinde olmaktır. Kim ki gücü elinde topladığında güç zehirlenmesiyle hareket eder, o kişilerde ne demokrasi kültürü vardır ne de kimsenin yaşam hakkına saygı. İşte bu yüzden de başkalarına şiddeti reva görenler ve herkesin canına okumak isteyenler kendileri için de hayırlı değillerdir. Böylelerinin durumu; çil kekliğin kendisini boğup öldürmesinden daha beterdir. Bakın, görün doğa da ibret alınacak her şeyi görebilirsiniz. Yok, siz her şeye kendinizi kapatırsanız ne Cerattepe'yi ne de şırıl şırıl akan pınarları ne de çağıl çağıl akan dereleri göremezsiniz, bu yüzden de madem bu ağacın gölgesini satamıyorum keserim dersiniz.

Gerçekte Artvin halkına "Yavru Geziciler" diye yaptığınız gönderme tam da budur.

Ama olsun bizlerin alındığı falan yok.

YAŞASIN YAVRU GEZİCİLER!


TURGUT KOÇAK YOLDAŞIN "HER GÜN" BAŞLIKLI ÖNCEKİ YAZILARI

ANA SAYFA