turgutkocak2009@hotmail.com

GENEL BAŞKANIMIZ TURGUT KOÇAK YOLDAŞIN YAZILARI

"HER GÜN"


ŞAKA GİBİ

TURGUT KOÇAK (GENEL BAŞKAN)

8 EYLÜL 2015

Dünyanın hiçbir ülkesinde bizde olanların onda birisi olsa iktidarlar bir gün bile yerlerinde duramaz. Ülkede savaş var, askerler pusuya düşürülmüş, kendilerinden haber bile alınamazken bir ülkenin Cumhurbaşkanı televizyona çıkar da 400 milletvekili verilseydi bunların hiçbirisi yaşanmazdı der mi? Recep Tayyip Erdoğan'ın partisi AKP, 400 milletvekili alacak, Anayasa'yı değiştirip kendisini başkan yapacak ve böylece de ortalık sütliman olacak. Sizin bu koskoca yalanı aklınız hiç alıyor mu?

Dağlıca'da sayısı bile belirsiz kayıplar vermişiz, adamın derdi bile değil. Üstelik de şehitler üzerinden örnek vererek insanların içini sızlatan laflar ediyor. Bir şehit babası, 5 oğlum var 5'ini de PKK'ya karşı savaşmaya gönderirim üstelik kendim de giderim diyormuş. Baba dediğin böyle olurmuş. Vatanseverlik bu demekmiş. Ya kendisini eleştiren şehit babaları ve yakınları nasılmış? Onlar da çocukları şehit oldukları için mutlu olacaklarına kendisini eleştiriyorlarmış.

Erdoğan, "Eğer 400 milletvekilini alacak ve Anayasa'yı değiştirecek bir sayıyı bir parti almış olsaydı, bugün bunlar olmazdı" diyor, hızını alamıyor; "karakteri bozuk şehit babaları var" diyor. Şimdi siz Cumhurbaşkanı koltuğunda oturan birisinden bu sözleri duyunca ne yapar, nasıl tepki gösterirsiniz? Bir yöneticinin politik çizgisini beğenmezsiniz, eleştirirsiniz. Ne var ki, Recep Tayyip Erdoğan'ın tutum ve davranışları politik çizgisinin yanında öyle yenilir yutulur cinsten değil. Kendisi salt eleştirildiği için pek çok yurttaşa hakaret davası açmış durumda. Memleket durumdan vazife çıkaran savcılarla dolu. Öyle ki, bir savcı hakaret nedir, eleştiri nedir bilmez mi de, acı ile içi yanan ve sorumluları eleştiren şehit yakınları için Cumhurbaşkanı'na hakaretten dava açar? Öyle ya devlet elinin altında, kimi susturmak ve haddini bildirmek istiyorsan bu işi yürütecek bir sürü avukatın ve sürüyle danışmanın varsa iş sana bile düşmez. Ya peki, siz şehit babaları için "karakteri bozuk şehit babaları var" dediğiniz zaman bu sözler hakaret içermiyor mu? Yurttaş da tıpkı sizin gibi şahsınıza kendilerine hakaret edildiği için dava açabilir mi? Bunun mümkünü yok tabi. Madem saltanat kayığında dümendesin dümeni istediği yere kırabilirsin. Yurttaşa gelince; kim takar Yalova kaymakamını?

13 yıldır iktidar olan bir parti ve tek başına iktidarmış gibi davranan Recep Tayyip Erdoğan için inanın en ağır eleştiriler bile yetersiz kalıyor. Sanki bu ülkenin evlatları canlarını yabanda bulmuşlar da, ölürse ölsün tohumuna para mı verdik gibisinden davranılıyor. Onca süredir "çözüm süreci" adı altında sürdürülen politikanız duvara toslasın, bu yanlış politikanın ceremesini de evlatlarımız çeksin öyle mi? Bütün bunlar yetmiyormuş gibi bir de üstüne üstlük sizler çıkın ortaya, hakaret edip kimisini terörist olmakla suçlayın, kimisine utanmaz arlanmaz deyin; Alevi olmak sanki kötü bir şeymiş gibi "Aleviymiş" deyin.

Basını susturun. Olmadı terörist deyip çıkın, daha da mı olmadı, bir gece sabaha karşı basın evini, işyerini bir de sizleri destekleyen yandaş "Havuz Medyası" aracılığı ile uydurun uydurun suçlayın ki, kamuoyu "vay anasına " çekip demek ki suçluymuş desin. Sonra da toplumun diğer bütün unsurlarına öyle bir gözdağı verin ki, gıklarını bile çıkarmayıp otursunlar oturdukları yerde. Hukukla gerektiği kadar işinizi göremediniz mi, salın dangalaklarınızı sokağa önlerine geleni sopalayıp cam çerçeve aşağı indiriversinler. Başına da olmadı bir milletvekili koyarsınız serserileriniz işlerini daha iyi görürler.

Sizler kaç şehit olduğunu bile açıklayacak iradede değilsiniz. Esat Canan'ın sözlerini bütün ülke duyduysa biliyorum ki, sizler de duymuş olmalısınız. Sahadan kayıplarını bile alıp getirmek konusunda TSK'nın elini kolunu bağlamışsınız.

Başbakan olup olmadığından emin olmadığımız Ahmet Davutoğlu, "Dağlar ya temizlenecek ya temizlenecek" diyerek efelenip dururken insan hiç değil gerçekleri hiç mi görmez ya da duymaz. Maçta ağzınız kulaklarınızda, Dağlıca'da yaşananlardan haberiniz bile yok sizin. Neymiş? Dağlar ya temizlenecek ya temizlenecekmiş.

Yurttaşlar söylenecek sözün diyebiliriz ki bittiği yerdeyiz. Böylesine aymaz ve halkla dalga geçen bir iktidarın yerinde yeller esmiyorsa oturun kendinizi gözden geçirin. Sizler öleceksiniz, vatan sana canım feda bağırtıları işiteceğiz.

Birileri kamyon kamyon dolar ve Euro taşıyacak ne ölecek ne de en küçük bir tehlike ile karşı karşıya kalacak. Üstelik de böylelerinin babaları çıkıp size "karakteri bozuk" diyecek.

Bilmem ki yazdıklarımız yeterince açık oldu mu?


TURGUT KOÇAK YOLDAŞIN "HER GÜN" BAŞLIKLI ÖNCEKİ YAZILARI


ANA SAYFA