
.jpg)
turgutkocak2009@hotmail.com
GENEL BAŞKANIMIZ TURGUT KOÇAK YOLDAŞIN YAZILARI
"HER GÜN "
HEDEFTE SURİYE VAR
TURGUT KOÇAK (GENEL BAŞKANI)
02 EKİM 2014
AKP iktidarının meclise getirdiği tezkere
bugün oylanacak. İnsanlar sanıyorlar ki, Türkiye için
birtakım tehlikeler var, AKP iktidarı da bu tehlikeyi
savuşturmak için böyle bir tezkereye gereksinim duydu.
Gerçekler hiç de sanıldığı gibi değil. Bugüne kadar AKP
iktidarının onurlu bir karar diyebileceğimiz bir tek
örneği söylensin biz de oturup yazdıklarımızı bir düşünüp
belki de haksızlık ediyoruz diye düşünelim. Bizler
biliyoruz ki, bu iktidarın bir tek onurlu karara imza
atması olası değildir. Bu yüzden de gündeme getirilen
savaş tezkeresi de onurlu bir kararı içermeyecektir.
Konu ile ilgili kısa bir değerlendirme yapacak olursak ne
demek istediğimiz hiç kuşku yok ki, daha iyi
anlaşılacaktır. AKP iktidarı ABD ve emperyalistlerin
dümensuyunda kulaç atan bir iktidardır. Bu yüzden de sözde
IŞİD'a karşı yürütülecek operasyonların içinde yer almak
asla kendi iradesi değildir. ABD ve emperyalistler AKP
iktidarının kulağından tutmuşlar ve IŞİD'la mücadele
ortaklığının içine sokmuşlardır. Ayrıca AKP iktidarının
bugün mecliste oylanacak olan savaş tezkeresinde asıl
amacı IŞİD'a karşı bir mücadele değil, Beşar Esad'ın
devrilmesine yönelik bir savaş iznidir. Zaten bu yöndeki
görüşünü de her fırsatta açıkladığı görüşleriyle dile
getirmektedir. Israrla savunduklarının arasında
oluşturulmasını savunduğu tampon bölge isteği bu yöndeki
görüşümüzü kesinlikle doğrulamaktadır.
AKP iktidarının savaş tezkeresinin içinde yer alan
görüşlere baktığımız zaman bu iktidarın bu yöndeki
tasarruflarına niçin karşı çıkmamız gerektiği de açıkça
belli olmaktadır. Anlaşıldığ kadarıyla TKS Suriye
topraklarına girecek, sözümona IŞİD'la mücadele edecek,
yabancı askerlerse gerektiğinde Türkiye topraklarında
konuşlandırılacaklardır. Böylesi bir girişimin siyaseten
ve sosyal olarak yaratacağı yıkımı AKP'nin hesaplamasının
olanağı yoktur. Çünkü bu iktidar zaten dış güçlerin
güdümünde bir iktidardır.
Burada bizim en çok dikkatimizi çeken şeyse MHP
iktidarının her zamanki gibi AKP'nin sahte milliyetçi
mavralarına prim verip bu tezkereyi destekleme yönünde
düşünce açıklamasıdır. Zaten MHP bütün kritik durumlarda
vatan millet gerekçesini ileri sürerek AKP'nin insanlık
düşmanı kararlarını hep destekleyen bir partidir. Dolayısı
ile MHP'nin de emperyalist dünyaya ve ABD'ye karşı son
kertede ortada karşı çıkacağı bir şey yoktur. Bu durum
MHP'nin ne yazık ki, fıtratında vardır. Bu tezkerenin
içine PKK'nın da göstermelik olarak konması pekmeze sinek
Bağdat'tan gelir örneğinde olduğu gibi MHP'yi de AKP ile
birlikte aynı yolun yolculuğuna çekmektedir.
AKP'nin amacı bölgede bulunan Kürtleri, Türkmenleri
IŞİD'dan falan korumak değildir. Öyle olsaydı AKP kalkıp
Esad üzerinden HDP ile pazarlığa girişmez ve HDP'nin
tezkereye olumlu oy vermesini istemezdi. Durum bu olunca
da AKP'nin kendi dümensuyunda bölgede sözde Ilımlı bir erk
oluşturmaktan öte bir amacı falanda yoktur.
Düşünün ki, Musul Konsolosluğumuzun personeli biline
biline IŞİD'a esir verilmiştir. Bütün uyarıları görmezden,
duymazdan gelen AKP iktidarı konu ile ilgili bütün
tartışmalara da yasak getirerek kendi planı doğrultusunda
IŞİD'la pazarlığa girişmiş sonuçta da 49 konsolosluk
görevlisi rehineyi IŞİD'ın elinden alıp Türkiye'ye
getirmiştir. Rehinelerin Türkiye'ye getirilişi ile
birlikte pek çok konu tartışılmış, rehineler içinde
IŞİD'ın üst düzey görevlileri de içinde 180 IŞİD'çı ile
değiştirildiğini basın dile getirmektedir. Bu durumda
AKP'nin savaş tezkeresinin IŞİD'ı hedeflediğini kim
söyleyebilir?
Yazımızın başında da dile getirdiğimiz gibi bu tezkerenin
hedefi Suriye'dir, Beşar Esad'dır. Dolayısı ile AKP'nin
neyi ileri sürerse sürsün tezkeresine olur oyu vermek AKP
iktidarı ile birlikte suçu paylaşmaktır. Bugüne kadar
Suriye'de on binlerce masum insanı katleden IŞİD başta, El
Kaide, El Nüsra, Müslüman Kardeşler ve öteki ıvır zıvır
terör örgütleri gerçekte AKP'nin hedefinde değildir. Zaten
IŞİD dışında öteki terör yuvaları ÖSO içinde sayılmakta,
bunların silahlandırılıp Suriye üzerine sürüleceğinden söz
edilmektedir. İşte bu yüzden AKP'nin tezkeresi akla zarar
bir tezkere olup kim ki bu tezkereye oy vermiştir, Türkiye
ve bölge halklarının düşmanlığını da hak etmiş demektir.
Bu tezkere ile birlikte tehlikeler daha da artacaktır.
Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu ikilisi dün neyse
bugün de odurlar. Dün nasıl Libya'nın başına çorap ören
Batılı ittifakın birer piyonu görevini görmüşlerse bugün
de AKP iktidarı aynı yönde yoluna devam edecek Suriye ve
Beşar Esad'a karşı emperyalist dünyanın ve muradının
piyonu olmaktan öte gidemeyeceklerdir. Gerçi Ahmet
Davutoğlu ve Recep Tayyip Erdoğan az Osmanlı düşü görmedi
ama sonuç değişmez.
İşte bunlar bugün de aynı düşü görecek fakat emperyalist
dünyanın kendilerine süngünün ucunu her dürttüklerinde de
daldıkları gaflet uykusundan uyanıp emperyalist dünyanın
emirlerine başüstüne çekeceklerdir.
Ancak olan yine de bizim ülkemize, bizim çocuklarımıza
olacaktır.
TURGUT KOÇAK YOLDAŞIN "HER GÜN" BAŞLIKLI ÖNCEKİ YAZILARI
ANA SAYFA |