turgutkocak2009@hotmail.com

GENEL BAŞKANIMIZ TURGUT KOÇAK YOLDAŞIN YAZILARI

"HER GÜN"


PİŞKİNLER!!!

TURGUT KOÇAK (GENEL BAŞKAN)

21 EYLÜL 2014

Dünkü seremoniyi gördünüz değil mi? Elde bayraklar oraya buraya koşturanları mı dersiniz, Ahmet Davutoğlu'nun kucağına verilen öpülünce ağlayan çocuğu mu dersiniz, seviniyorlar mı yoksa birilerine al size al size diye nispet mi yapıyorlar belli olmayan davranışları mı dersiniz Başbakan sıfatı ile ama inandırıcılıktan uzak laflar eden muhteremi mi, yoksa devletine minnettarlık belirten konsolos beyefendinin ne söylediği belirsiz konuşmasını mı dersiniz hepsi hepsi kötü hazırlanmış bir karnaval havasındaydı. Ve AKP iktidarı bu ve buna benzer kötü mizansenlerle halkı sürekli olarak bugüne kadar kandırmanın bir yolunu buldu ve kazançlı çıktı. Ancak dünkü çok hafif kaçan görüntüleri sergileyerek bu kez kazanabildi mi işte burası pek belli değil.

Curcunayı geçtikten sonra konsolosluk görevlilerinin getirilişi için kim ne demiş ona bakalım biraz da. AKP Milletvekili Şamil Tayyar Konsolosluk görevlilerinin operasyonunu CIA'nın yaptığını söylemiş. Niyeymiş efendim? Çünkü Türkiye'ye dönülüp denilecekmiş ki, "şimdiye kadar rehineleri bahane edip IŞİD'a karşı ortak müdahaleye katılmadın, buyur şimdi ortak müdahaleye". Birileri de bu operasyonu MİT'in ve TSK'nın yürüttüğünü söyleyerek diyorlar ki, "Bu denli büyük bir operasyonu MİT ve Türk Silahlı Kuvvetleri gerçekleştirdi. MİT gitti aldı TSK'da havadan insansız uçaklarla operasyonu yöneltti." Herkesin söylediği başka bir operasyon biçimine inanmadığı bir başka yol ise şu: Recep Tayyip Erdoğan başta tüm AKP yetkilileri'nin IŞİD'la zaten arası iyi. Bugüne kadar onlara silahı, parayı, lojistik desteği kim verdi? Elbette AKP iktidarı. Terör örgütlerinin üyelerini ve tepe noktasındaki yöneticilerini kim koruyor kolluyor ve ülkede barındırıyor? Tabiki de AKP iktidarı. Recep Tayyip Erdoğan'ın Katar'daki bir sözü ile Müslüman Kardeşler Örgütü'nün adamlarına da Türkiye'nin kapıları açılmadı mı? Zaten açıktı açık olmasına ya bu kez ardına kadar açılmış oldu.

Hani bir söz vardır Osmanlı'da oyun çok diye. Recep Tayyip Erdoğan ve de tayfası aynı soydan geldikleri için bunlarda da oyun çok. Konsolosluk görevlilerini bile bile IŞİD'da teslim edenler kendileri, binbir numara çevirip bu yönde konuşulup yazılmasını yasak koyarak engelleyen kendileri, konsolosluk personeline bir şey olmayacağını sürekli olarak yineleyen yine bunlar sonra da çıkmışlar ucuz kaharamanlık numaralarıyla göz boyamaya kalkıyorlar.

Şu konuşmaya bakın hele bir. Musul konsolosluk görevlileri rehin alınınca haksız yere öyle eleştirilmişler öyle eleştirilmişler ki, bağırlarına tas basıp ses etmemişler. Çünkü onlar için rehinelerin hayatı önemliymiş. Ey Ahmet Davutoğlu kendine gel kendine! Sen Dışişleri Bakanı iken Başınızda bulunan Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte kırdığınız ceviz kırkı geçti. Sizin yüzünüzden Libya'da, Suriye'de Irak'ta, Yemen'de Bahreyn'de, Mısır'da, Tunus'ta yaşamını yitirenlerin sayısı milyonu buldu milyonu. Sizler aradan bin yıl bile geçse elinizdeki masum insanların kanını temizleyemezsiniz. Dün Urfa'da düzenlediğiniz bozuk karnavalınız var ya işte o karnavalı düzenlemenize sebep olan olaylarda sizin eseriniz. Konsolosluk görevlilerine IŞİD'ın bir şey yapmayacağından öyle emindiniz ki, sana ulaşamadılar ama Recep Tayyip Erdoğan Bey'e ulaşıldığında verilen yanıt neydi biliyor musunuz? Yerinizde kalın. Peki, kalındı da ne oldu? IŞİD geldi, 49 görevliyi tutsak aldı, Türkiye'nin bayrağını indirdi, konsoloslukta bulunan ne var ne yok onları ne yaptıysa bilmiyoruz işte yaşananlar bunlar.

Dün getirilenler hiç tutsak muamelesi görmüş tiplere benziyor muydu? IŞİD'ın eline tutsak düşenlerin ne hale getirildiğini bütün dünya bilmiyor mu? İşte siz iktidar olarak IŞİD'la birlikte düzenlediğiniz tezgahı Türkiye halkına ve dünyaya yutturmak istiyorsunuz ama yemezler. Musul Konsolosu Öztürk Yılmaz'ın konuşmasını da dinledik. Devlet ağırılığı havasında, canımız kanımız bu millete helal olsun der gibi bir şeyler söyledi. İnanın ki bu durumda söylenecek çok şey var çok. Çünkü tezgahın kahramanları Recep Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu ve diğerleri değil sadece bu oyunda konsolosluk görevlileri de oyunun bir parçası. Bunu okuyan okuyucular bize insafsızlık ediyorsunuz diyebilirler, ancak inanın az bile söylüyoruz az.

Sözün özü Bunlardaki pişkinlik kimselerde yok. Kayserilinin eşeği boyayıp sahibine satması hesabı bir dalavere içindeler. Bu nedenledir ki, Recep Tayyip Erdoğan başta tüm AKP'liler boğazlarına kadar çamurun içindedirler. Bunları temizlemek için denizler dolusu su kullansanız bile temizlenmeleri mümkün değil. Aslına bakarsanız bunların elinde tuzağa düşürülen Türkiye ve Türkiye'nin 76 milyon insanı. Bu tuzağı bugünden görmeyenler olabilir. Ne var ki yarın, daha sonra yaşayacaklarımızla göreceğiz ki, bu ve buna benzer tuzakları Türkiye'ye karşı işgal güçleri bile kurabilmiş değildir varın gerisini siz düşünün.

Hesap mı diyorunuz?

Ha orada durun!

AKP'nin eniği cücüğü hem bu olanların, hem Türkiye'de halkımıza yaşattıklarının ve eğitim politikalarının hesabını vermekten asla ama asla yakalarını kurtaramayacaklardır.

Bütün Türkiye halkına ve dünyaya İlanen duruyulur.


TURGUT KOÇAK YOLDAŞIN "HER GÜN" BAŞLIKLI ÖNCEKİ YAZILARI


ANA SAYFA